Milli İstihbarat Teşkilatı:

Osmanlı Devleti'nin son yıllarında kurulan Teşkilat-ı Mahsusa modern anlamda ilk Türk gizli servisidir. İttihat ve Terakki tarafından kurulan bu örgütü işgal altında faliyet gösteren ve 5 Şubat 1919 tarihinde oluşturulan Karakol Örgütü; 3 Mayıs 1921 tarihinde TBMM'nin emri doğrultusunda kurulan Müdafaai Milliye Grubu'nun (Mim Mim Grubu olarak da adlandırılır); 20 Aralık 1920'de Ankara'da kurulan Askeri Polis Teşkilatı; bu örgütün devamı olarak kurulan ve 22 Haziran 1922 tarihine kadar faaliyet göster Tetkik Heyeti Amirlikleri; Cumhuriyetin ilanı ile birlikte oluşturulan Genelkurmay Başkanlığı Haberalma Şubesi gibi örgütler takip etmiştir. 

Birinci Dünya Savaşı'nda Almanya'nın istihbarat faaliyetlerini yöneten, Polonya asıllı General Oberst Walter Nikolai tarafından eğitilen ve başta Almanya olmak üzere çeşitli Avrupa ülkelerinde eğitimlerini tamamlayan personelin Türkiye'ye dönmesinden sonra, Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak'ın 6 Ocak 1927 tarihli yazılı emri ile Türkiye Cumhuriyet'nin ilk istihbarat ve istihbarata karşı koyma teşkilatı olan Milli Emniyet Hizmeti adlı örgüt kurulmuştur. Kısa adı MAH olan bu kuruluşun başına Şükrü Ali Ögel getirilmiştir. MAH'ın kuruluşuna ilişkin emir uyarınca, o tarihe kadar ordu müfettişleri tarafından yürütülen istihbarat hizmetleri bütünüyle yeni teşkilata bırakılmıştır. Geçmişi, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal'in de içinde bulunduğu Teşkilat-ı Mahsusa'ya dayanan MAH, zaman içinde ortaya çıkan ihtiyaçlara göre birkaç kez yapılan küçük değişikliklerle, 1965 yılına kadar Türkiye'nin içte ve dışta istihbarat toplamıştır.

1961 Anayasası'nın getirdiği çoğulcu ve demokratik toplum ve devlet yapılanması içinde, devletin milli güvenlik politikasının hazırlanmasıyla ilgili her konuda, istihbaratın tek elden oluşturulması ihtiyacının karşılanabilmesi için TBMM'nin, 22 Temmuz 1965 tarihinde kabul ettiği 644 sayılı yasa ile Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) adı ile yepyeni bir örgüt kuruldu. Yeni yasa MİT'in bir müsteşar tarafından yönetilmesini öngörürken, Müsteşar, görevlerin yerine getirilmesinde Başbakanlığa karşı sorumlu kılındı. MİT Kanunu ile devlet çapında istihbarat çalışmalarının yönlendirimesi ve koordinasyonun sağlanmasında görüş bildirmek üzere "Milli İstihbarat Koordinasyon Kurulu" adıyla ilk defa yeni bir yapılanma oluşturuldu. Halen, MİT'in tüm faaliyetleri 1 Ocak 1984 tarihinde yürürlüğe giren 2937 sayılı "Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu"nun hükümleri çerçevesinde yürütülmektedir.
 
Masonlar tarafından idare edildiği iddia edilen, CİA ile ilşkileri sürekli tartışılan, sivilleştirilmesi istenilen ancak bu bir türlü gerçekleştirilemediği için yerine alteratif örgütler kurulan, esas görevinin yurt içinde  değil yurt dışında istihbarat toplamak olması gereketiği söylenilen, organize suç örgütleri ile istihbarat toplamak amacı ile ilşkiye giren ve bu ilişkisi açığa çıktığında bunu kabul etmeyen, kendisini öven kitapları bastırıp çeşitli yerlere dağıtan ama bunu yapanın MİT olduğunu açıklamayan, istihbarat toplanması konusunda kendine alternatif olarak oluşturulan örgütlerin hepsi ile gizli bir mücadele içinde olan, bazı gazetecileri kullanarak olayları kendi istediği dğrultuda yorumlayan, istenildiği zaman Abdullah Öcalan'ı bile kolundan tutup mahkeme karşısına çıkartabilen bir örgüt Milli İstihbarat Teşkilatı. 

20 Haziran 1990 tarihinde MİT Müsteşarı Tuğgeneral Teoman Koman'ın düzenlediği bir basın toplantısı ile ilk kez gazetecilerin karşısına çıkan, gazete ilanlarıyla personel arayan, 1998'de internet'te hazırladığı web sitesi ile halkla ilişkilerini geliştirmeye çalışan, eski mensuplarının anılarını yayınlamasına ya izin vermeyen, ya da yayınlanan anıları toplattıran bir örgüt. Kısaca söylemek gerekirse bir GİZLİ SERVİS.